Karaman Ermenek’te Güzel şeyler oluyor!
Karaman il özel idaresi, Ermenek’e bağlı Güneyyurt Belediyesi ile Başyayla’nın tam arasında, Göksu’nun şöyle bir nefesleneyim diye durgun durgun süzüldüğü Serper adlı yolların ayrımında 12 dükkânlı çok güzel bir hal inşa etti.
Tam adı: TC Karaman Valiliği Karaman İl Özel İdaresi Serper Meyve - Sebze depolama - İşleme ve Paketleme Merkezi.
Buradaki 12 dükkânın altısı Başyayla’ya altısı da Güneyyurt belediyesine tahsis edildi.
Geçen ay bu iki belediye ihale ile bu dükkânları işleticilerine tevdi etti.
2023 kiraz sezonuna açılışı yapıldı.
Bu hali Güneyyurt ve Başyayla belediyeleri ortaklaşa işletiyor.
Güvenliği jandarmamız sağlıyor, düzeni de iki belediyenin zabıtaları tesis ediyor.
Geçen yıllarda yol boylarında darmadağın şekilde alıcı bekleyen üreticiler bu sene harika bir müessesede ürünlerini genelde yabancı, ihracata dönük alıcılara teslim ediyorlar.
Yine geçen yıllarda fiyatlarda alıcıya yalvaran üreticiler şimdi kendilerine, bana sat bana sat, diye yalvaran alıcılarla karşı karşıyalar.
Serper’deki bu sebze meyve haline 19.06. 2023 günü bir ziyarette bulundum. Oldukça yoğun bir faaliyete sahipti. Sıra sıra araçlar park etmişti, bana da jandarma yer gösterip aracımı park ettim.
Bölgede ilk kiraz hasadının yapıldığı Güneyyurt ve aynı rakımdaki köylerden gelen yüzlerce patpat ve kamyonet girip çıkıyordu. Hale giren her patpatın ve ya kamyonetin önü komisyoncular tarafından kesiliyor ve kiraz incelenerek fiyat veriliyordu. Bir patpat başına bütün alıcıların temsilcileri yani on kadar esnaf bir arada görülüyordu.
Her alıcının tırı dükkânın arka tarafında bekliyor dolar dolmaz dünyanın dört bir yanına ulaştırılmak üzere yola çıkıyordu.
Kiraz fiyatları bu sene azami seksen lira asgari elli lira arasında oynuyordu.
Bu bereket, Göksu’nun en büyük kolu olan Aşağı Çağlar köyü gapızından çıkan kolunun yüz yılın sonlarına doğru 1990’lı yıllarda Aşağı Çağlardan kanallarla Güneyyurt, Aşağı Çağlar ve Yukarı Çağlar arazilerini sulama projesi işletmeye alındıktan sonra başladı. GSP
Ne var ki bu proje söz konusu üç yerleşim yerinin arazilerinin ancak üçte birini sulayabilmekte, kanaldan yukarıda kalan büyük araziler Göksu’dan mahrum olarak, bazı pınarların yetersiz suyuyla çok cüzi bir şekilde ekim dikim yapılmaktadır.
Aslında kasabamızın pınarları da çoktur ancak bu kaynakların büyük oranda şebekeye aktarılması araziyi susuz bırakmaktadır.
Bundan yirmi yıl öncesine kadar köylerimiz gurbete büyük göçler veriyordu. Bugün ekonomik sebeplerle göçler durduğu gibi, sanayi devrimiyle köyü terk edenlerin emekli olarak dönmeleriyle kuru arazilerin ekime dikime açılması aşırı derecede hızlanmıştır.
Yukarı Çağlar köyümüz Namazgâh mevkiine 2010’lu yıllarda bir gölet yaparak bütün arazisini sulamaya açmıştır. Aşağı Çağlar da genelde arazisi kanalın uğradığı alanda olduğundan onlar da su işini halletmiştir.
Ama Güneyyurt’un bu hususta yapması gereken çok şey vardır. Başkanlarımız özellikle Sayın Celil Yağız ve Sayın Ahmet Arı Beyler bu su işinde çalışmalar yapsalar da henüz bir sonuç alınamamıştır.
Halkı dinlesen ellerinde birçok proje vardır, onlara göre ele alınası dört proje şudur:
Bir: Kanal suyunun fazlası son durağı olan Gudal mevkiinden boşa akıp gidiyor, burada bir toplama merkezi kurularak Yukarı Salıdaki Gölcük, Şabbılar, Tuzla Burçak Alanı gibi bir yerde inşa edilecek gölete basılabilir. Bunun için, proje içinde güneş enerji panelleri kurulup enerji işi halledilebilir.
İki: Güneyyurt’un on beş km uzaktaki yaylası olan Tolbunardaki bol miktarda su adı geçen yerlerin birinde kurulacak gölete akıtılabilir.
Üç: Yukarı çağlarla samimi bir anlaşma yapılarak su gözünden yılın büyük kısmında boşa akıp giden su yine hazırlanacak bir gölete aktarılabilir.
Dört: Aşağı Çağlar gapızından şebeke suyu için Güneyyurt Belediyesi tarafından yapılan ve onaylanıp altyapısı tamamlanan proje hayata geçirilmelidir. Bu takdirde Söğütlü, Akpınar ve Karapınar gibi pınarlar araziye yönelecek ve susuz arazilerin suya kavuşması büyük oranda gerçekleşecektir.
Ancak bütün bunlar için diyalog şarttır. Mesela Güneyyurt Belediyesinin bir Kent Konseyi yoksa derhal kurularak bu gölet işine bir el atılmalıdır.
Kent Konseyleri düşünce platformlarıdır, bu konseye sivil de başkan da riyaset edebilir. Halkı dinlemenin adıdır kent konseyleri. En az yılda iki defa toplanarak sorunlar masaya yatırılmalı ve kasabamıza her bakımdan hizmet ve fikir üretenler dinlenebilmelidir.
Mesela kasabamızın yetiştirdiği değerli mühendisimiz, uluslararası proje uzmanı Mustafa Aydınlı gibi arkadaşlarımız kent konseyine davet edilip görüşleri değerlendirilmelidir.
Türk Öğün! Çalış! Güven!