Ulu Önder Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikali Türk milletini derin bir üzüntüye boğmuştur. O’nun ani ve apansız ayrılışı sadece bizlerin değil Türk halklarını da derinden etkilemiş, dünya üzerinde bir çok ulusta geniş bir yankı uyandırmıştır.
Atatürk’ün vefatının hemen ardından dünya liderleri tarafından yapılan bütün açıklamaların ortak noktası, O’nun dünya üzerinde yetişmiş çok nadir bir dahi oluşu, büyük devlet adamlığı ve dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur.
Atatürk, yenilikçi ve ileriyi görebilen özellikleri yanında büyük bir komutandır aynı zamanda. Türk Kurtuluş savaşına yön vermiş, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” parolası ile hareket ederek, zaferin kazanılmasında en büyük pay sahibi olmuştur.
Yalnızca Çanakkale meydan muharebelerini ve Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla yöneten bir komutan olarak değil, aynı zamanda gerçekleştirdiği devrimlerle de dahi bir devlet adamı olarak tarihe geçen Mustafa Kemal Atatürk, 57 yıl süren yaşamında, milletinin ve vatanının bağımsızlığı için yılmadan çalıştı ve girdiği her mücadeleden zaferle çıktı.
Askeri ve siyasi dehasıyla Türk ve dünya tarihine adını altın harflerle yazdıran Mustafa Kemal Atatürk, 10 Kasım 1938'de 57 yaşındayken Dolmabahçe Sarayı'nda saat dokuzu beş geçe hayata gözlerini yumdu.
Çanakkale muharebelerinde ve Kurtuluş savaşında bir çok Ermenekli hemşehrimiz emri altındaki birlikler de görev almış ve Mustafa Kemal Atatürk ile harpte omuz omuza dövüşerek hürriyetimizin kazanılmasında muzaffer olmuşlardır..
Bugün minnet duygusu ile yad ettiğimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün şüphesiz ki yokluğunu en derinden hissetmekteyiz
Milletimizin başı sağolsun
Tarihçi/Yazar
Kemal Güner Poyraz