Orijinal adı El Evamirü’l- Ala’iyye Fi’l-Umuri’l- Ala’iyye olan ve Türkçesi Selçuk-Name olarak bilinen eseri İranlı İbni BİBİ 1281 yılında Farsça yazmıştır. Yukarıdaki eski Türkçe metin Topkapı Müzesi Revan Bölümü 1391 numarada bulunan Yazıcıoğlu Ali tarafından Türkçe’ ye çevrilen İbni BİBİ’nin eserinden alınmıştır,
Aşağıdaki yazı, yukarıdaki metnin de bir özeti alınarak okuyucuya sunulmuştur.
Karaman Bey, olanca yararlılıklarına rağmen Selçuklu Sultanlarına karşı saygıda kusur etmediğinin karşılığını göremiyordu. Karamanoğullarının ilk yerleşim yerleri olan Sivas’tan ayrılıp muhtemelen Selçuklular tarafından Ermenek ve Mut taraflarına yerleştirilmekteydi. Hatta İbni BİBİ Karamanlılardan söz ederken Ermenek Türkleri demektedir. Karamanoğuları Ermenek ve Mut’un arazisine sıkışıp kalınca coğrafi durumu dışarıya açılmaya müsait olan Larende ( Karaman ) şehrini Selçuklu Sultanı Rüknettin Kılınçarsalan’dan ister. Sultan cevaben “ iki adet mamur şehrim var birini sana mı vereyim? Larende anam atam yadigârımdır.” diyerek net olarak olumsuz cevap verir. Aradan birkaç yıl sonra oğlu Mehmet Bey güç kullanarak Selçuklu Sarayı’nda ihtilâl yapar ve vezir olur. Aşağıda özet olarak Mehmet Bey’in Konya’daki eylemini okuyacaksınız.
...Aksaray kalesini kuşatan Mehmet Bey, oluşan ortamın kendi lehine olduğunu görünce Konya’ya hareket etti. Karamanlıları kırmızı börklü, çarıklı, depme habalı Türkmenler Konya önünde göründüler. Naip Eminüddin Karamanlıları surların dışında karşılayalım dedi. Sonra kuvvetinin yetersizliğini görerek surların içine çekildi. Mehmet Bey aynı zamanda bir Selçuk şehzadesini de yanlarında getirip, onun sultanlığı için geldiklerini duyuruyorlardı. Karamanlılar Flobat Köşkü’ne vardıkları zaman Kırımda ölen II. Keykavus’un oğlu Cimri ( Düzme ) de beraberlerinde gözüküyordu. Ethem Bey Konya ileri gelenlerine haber saldı. Flobat Köşkü ( Yeşil Köşk/ köşk-ü sebz)’ne gelerek bir adı da Siyavuş olan Cimri’ye biat etmelerini söyledi. Konyalılar reddedince, kaledeki kuşatmayı hızlandırdılar. At Pazarı ( Suk-ul Hayl ) denilen, At Pazarı kapısının önüne odun yığarak ateşe verdiler. Yıkılan kapıdan atlılar alevler arasında süzülerek şehre dağıldılar. Kapıların durumunu gören Eminüdddin artık şehrin müdafaa imkânının kalmadığını anladı. Kıyafet değiştirerek Tokat’a kaçmak istedi ise de Kaymaz Kervansarayı’nda yakalandı. En büyük Karamanlı düşmanı olduğu için malları ve hazinelerinin yerleri kendisine söyletildikten sonra onu ve Sahil Bey’i, Bahiettin Muhammed’i öldürdüler. Karamanoğulları bu suretle 1277 yılı Perşembe günü şehre akın halinde geldiler. Karamanlı Türkmenleri bu büyük ve zengin şehri yağmaya giriştiler. Kıymetli mallar, altın gümüş ve mücevheratla dolu kervansarayları, çarşı ve pazarları Beylerin konaklarını ve büyüklerin evlerini talan ettiler. Karamanlılar Konya’ya hâkim olunca Flobat Köşkü’nde bulunan Alaetttin Siyavuş’u (Cimri’yi ) başı üzerinde Selçuklu sancağı olduğu hâlde, şehre getirdiler, Karamanoğlu Mehmet Bey, onun önünde yer öpüp biat ediyor, Selçuklu hanedanına bağlı olan Konya’nın ileri gelenleri ve bu arada Ahi Ahmet Şah ve kendi Ahileri ( tüccar ve esnaf teşkilatı ) ve iğduişbaşı ( Emirül egadişe ) Fahrettin Bey de kendi adamları ile gelip eski sultanlarının oğluna biat ve yemin ediyorlar.
Henüz işgal edilmemiş kale muhafızları da bu manzarayı görüp 70 000 dirhem mukabilinde burasını da teslim edip yeni sultana tabiiyetlerini bildirdiler. Bunun üzerinde kalede sultanlar türbesinde bulunan II. Alaettin Keykubat’a ait sancak ve çetr de çıkarılarak yeni sultanın cülus merasiminde kullanıldı. Velhasıl Siyavuş (Cimri ) Selçuklu usullerine göre Ermenek Türkmenlerinin başı olan Mehmet Bey tarafından tahta çıkartıldı. . Sultan Siyavuş tahta çıkış merasiminden sonra, ata binerek Türkmen Beyleri, çavuş, candar ve diğer muhafızlar ile şehir çevresinde bir gezinti yaptı. Dönüşte divanda toplandılar. Etrafa fermanlar gönderip valileri ve mevki sahiplerini itaate ve tabiyete davet ettiler. Mehmet Bey bu toplantıda ünlü fermanını irat etti. 13.yy Türkçesi ile ferman.
“ Şimden girü hîç kimesne kapuda ve dîvânda ve mecâlis ve seyrânda Türkî dilinden gayrı dil söylemeye.
Günümüz Türkçesi ile ve Karaman Valiliği’nin 2006 yılı genelgesinde metin birliğinin sağlanması adına ilgili yerlere çıkardığı genelgede:
“ Bugünden sonra hiç kimse sarayda, divanda, meclislerde ve seyranda Türk dilinden başka dil kullanmaya. “
( 13 Mayıs 277 )
Hasan ŞİMŞEK
Kaynaklar:
Yazıcıoğlu, Ali, Tevarih-i Âl-i Selçuk, Topkapı Sarayı, Revan Bölümü, 1391 numarada kayıtlı.
Duru, Ahmet Talat, Karaman Tarihi, Karaman,2010.
Şimşek, Hasan, Dil Bayramı ve Mehmet Bey’in Fermanı, İKEV Gazetesi 16.sayı.