Köyüm Büyükkarapınar’ da, her ne kadar çevresinde yeni bir yol yapılmış olsa da, bakımsız, büyümüş çalılar nedeniyle içine girilmesi zor mezarlıklarımızı ziyaret edip büyüklerimizle bayramlaştıktan sonra, her iki kahvedeki köylülerimizle bayramlaşıp konaklayacağımız yer olan Ermenek Selçuklu Otel’e vasıl olduk. Bayram haftası olduğu için otel tıklım tıklım dolu idi. Biz geç rezervasyon yaptırdığımız için otelin giriş katında ancak oda bulabilmiştik, bulduğumuz için de memnunduk. Akşam otelde düğün de vardı. Müzik kötü idi aynı şarkıları saat 12.00’ye kadar hep söyleyip durdular. Şimdi teknoloji çok gelişti, daha zengin bir repertuar ile düğüne katılanları ve dinlemek zorunda kalan otel misafirlerini memnun edebilirlerdi.
Ermenek Selçuklu Otel’in 2003 yılında açılışında da oradaydım. Konum itibarı ile hizmet kalitesi ile güzel bir otel. Ermenek’e nitelik olarak çok şeyler verdiğini ve kentin standart konumunu daha üst seviyelere çıkardığını daha önceleri çok defalar yazmıştım. İki katlı otele bir üçüncü kat daha ilave etmişler, manzarası, havası insana huzur veren bir ferahlık içinde. Otelin bahçesinden şöyle güneye ve batıya bakınca insanın ufku açılsa da kuzey yönünde YUMRUTEPE ile yarışırcasına apartmanların yükseldiğini görüyoruz. Kentin genel görünümünü bozacak yüksek binalardan kaçınılması gerekirken, sanki teşvik edilmiş bir hâl aldığı izlenimini edindik. Tarihi derinliği olan böyle bir kente karşı Belediye Meclisi’nin değerli üyelerinin çok duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Ermenek’e göre bu devasa binalar yılların günümüze gelen çarpık bir yapılanması/ ürünü olduğunu söylemeliyiz, dudurulmalı.
En son 2018 yılında Sempozyum’da Ermenek’e gitmiş Ermenek ve çevresindeki çok öncelerden beri çalışmakta olduğum “hayvan varlığı” ile ilgili bir tebliğ sunmuştum. Verilen “teşekkür belgeleri”nde yazım yanlışı olduğu için eleştirdiğim sempozyum yöneticileri tebliğimi düzenlemiş oldukları kitaplarına almamış olsalar da Tebliğden on yıl önce Yeşil Ermenek ve Karaman’ın Sesi gazetelerinde ve internet sitelerinde, hayvancılığın bittiğini sayısal olarak yazmış ve önlem alınması için kamuoyunu bilgilendirmiştim.
Ermenek Selçuklu Oteli, 2018 yılına göre daha iyi gördüm. Çevresi bakımlı ve düzenli, odalarda banyolar değişmiş, konukların daha kolay banyo yapacağı şekle dönüştürülmüş ve küvetler değiştirilmiş ya da duşakabin şekline dönüştürülmüş. Personel sayısı artırılmış ve konuklarına karşı güler yüzlerle hizmet görmeye devam ettiklerini gördük ve yaşadık.
Sabah kahvaltısında “Kazı ekibi” yazısını gördük, ama erken kahvaltıdan ayrıldıkları için görüşemedik. Öyle anlaşılıyor ki, Selçuk Ecza, Ermenek ve çevresinde yapılan kazıları finanse ettiği gibi, ekiplerini de otelde ağırlıyor.
Her yerde olduğu gibi Ermenek’te de Naciye Bardakçı’nin bir şiirinde “başı boş akan sular” ifadesi yok olmuş, sular kontrol altına alındığı yetmezmiş gibi borularla yerin altına alınarak gürül gürül akan köpüklü meşhur derelerinin coşkusu yok edilmiş, dere kurutulmuş.
Ermenek Belediyesi, gem vurduğu/saat taktığı çeşmelerini serbest bırakmalı, vatandaş evinin önünde, bahçesinde ekim dikim yapabilmeli. Hatta ve hatta Belediye üreticilere, salatalık, domates, biber, fasulye, patlıcan, bamya gibi sebzelerin tohumlarını dahi bedava vermeli. Ermenek üretim fakiri bir yer olmuş. En azından üretime katkı yapan emeklilerin ve meraklıların önü açılmalı ve teşvik edilmelidir. Bizim çocukluğumuzda belediye tohumluk BOĞA beslerdi. Ermenek’te Belediye’nin vatandaşın üretimine katkı yapması yeni değil eskilere dayanır. Şimdilerde Ankara, İstanbul, İzmir gibi Büyükşehir belediyeleri üretim için, tarım için vatandaşı teşvik edip destek veriyor. Ermenek de başta su olmak üzere imkânlarını bu konuda seferber etmeli, bahçe tarımına destek vermeli diye düşünüyoruz. Öz be öz yerli üretim olan batırma malzemelerini dışarıdan gelen ürünlerle yaparsak, bir demet batırmalık maydanozu yakında 50,00 TL ye satın alırsanız şaşmayınız. Pandemi Dönemi’inde tüm dünyada olduğu gibi tarım üretiminde de ülkemiz gerekli dersi aldı sanırım. Sonuç olarak Belediye en azından su ve benzeri katkılarla tarım üreticilerine destek vermeli, halkın böyle bir talebi olduğunu da söylemeliyiz.17.07.2023 Hasan ŞİMŞEK (devamı var)