Bu makale Prof. Dr. Süheyl ÜNVER tarafından 1946 yılında basılmış. Bir daha basılmamıştır. Araştırmalarım esnasında elime geçen bu eserde, buradaki Mehmet Bey; Sultan Alaaddin Âli (1361 - 1398 I. Murat’ın kızı Nefise Sultan ile evli idi.) oğullarından Sultan II. Mehmet’tir. (1423 - 1465)
Çok zengin bir kütüphanesinin olduğu ve naaşının Ermenek Balkusan Köyüne nasıl getirildiği bir kez daha anlatılmaktadır. Bu makale bu eserden aynen alıntı yapılarak kaleme alınmıştır. Özün sözün kısası buradaki mezar Sultan II nci Mehmet Beydir vesselam.
Kitapların 815 ve 516 da Konya’da istinsah edilip ciltlenmeleri ve bu tarihlerde Konya’nın Karaman ili sultanı ikinci Mehmet beyin hükmü altında bulunduğu zamanda bir hususi kütüphaneye malik bulunduğunu öğretti.
Bittabi Konya’da bir nüshası yazılan ve Konya’da o zamanki Selçuk usulüyle yine Konya’da ciltlenen bu kitabın yine Karaman sultanı Mehmet beyin hususi kütüphanesine ait olması Anadolu beylikleri zamanında ilimler tarihimizin bir noktasını ve Anadolu beylikleri zamanında ilimler tarihimizin bir noktasını ve Anadolu beyliklerinin ilim ile şahsen ilgilendiklerini aydınlattı. Çünkü elimize geçen diğer kitaplardan Karaman oğullarının ilim hizmetlerini öğreniyoruz.
Bu vesika: Karaman sultanı ikinci Mehmet beyin Antalya’da 27 Sefer 826 (Kânunusani 1522) Salı günü öldüğünü ve yerine oğlu İbrahim beyin geçtiğini bildiriyor. Namına birer sureti yazılan bu nüshalarda Mehmet beyin vefatından 10, 11 sene önceye ait bulunuyor.
Buradaki Aladin, Aladdin diye d harfi iki defa okunarak söylenebilir. Fakat her iki vesikada şedde işareti yoktur. Bizim yeni bulduğumuzda (Aladin Karaman…) diye yazılıdır. Arada Karamanın oğlu anlamına gelen (bin) yazılı değildir. Ayasofya kütüphanesindeki vesikada (Aladin bin Karaman), diğerinde y harfi olmayarak (Alâdn bin Karaman) yazılmıştır.
Vesikanın en mühim ibare yedi lakapla Mehmet beyin unvanlarının sıralanmış bulunmasıdır. (Hizanetül’amire) onun hazinesi ve darülkübü manasına gelmektedir.
Yedi unvanı yeknezarda on beşinci asırda daha önceki asırlarda olduğu gibi Mısır ve Suriye’deki lakaplara pek benzemektedir. Geniş Karaman ülkesinin Suriye hududuna yakın bulunması oradaki devlet teşkilat unvanlarının ve bittabi hükümdar olması itibariyle en mühiminin ve en muteberinin Karaman sultanına da tevcihen söylenmesini tabii görürüz.
Mısır ve Suriye devletlerindeki elkabın Karamanda ga kullanılması dikkate değer ve bu şekilde hemen ilk defa rastladığımız bir nokta vardır. Anadolu beylikleri zamanında bazı beylere Mısır sultanı tarafından menşur verilmiş ve bu elkap onlarda sıralanmıştır.... DEVAMI VAR...
NOT: Araştırma makalemim devamı aşağıdaki linklerin her birinde. Saygılarımla...
Kaynak: T.C. İstanbul Üniversitesi Tıp Tarihi Enstitüsü 2-1946 - İSTANBUL Milli Mecmua Basımevi 1946
Şerafettin GÜÇ
Karamanoğulları Tarihi Araştırmacısı - Eğitimci Yazar