Dünyanın uzattığı lutuf dalları bizleri aldatmasın, Kartalın tuzağa düşerken aldandığı, kapacağı bir darı tanesiymiş.
Bu dünya aleminde bize verilen en büyük hilkat insan olarak yaratılmak ve bize sunulan bir nefeslik hayattır. Makro ve mikro Alemde görebildiğimiz ve göremediğimiz her şeyin yaratıcısı olan yüce Allahtır. Şu gördüğümüz kainatı akullara durgunluk verecek şekilde yaratmıştır. Bu Alem ve içindekiler adeta bir okestra gibi işlenmekte yaratılan her nesneyi sarmaktadır mest etmektedir. Her olay bir metot bir mucize olarak karşımıza çıkmaktadır. Bizlerin hayatıda yaratılmış yazılmış muhteşem bir senaryodur. Bunu idrak edebilmek anlamakta ayrı bir nimettir.
Bunca muheşem yaratılan hayatımızda bize düşen ona KULLUKTUR.
Dünya sarayında bunca nimetlerin karşılığında ise "Kainatın sahibini, o yğce yaratıcıyı tanımak, bilmek ve ona boyun eğmek,verdiklerine şükür etmek ve ona ibadet etmek tşk etmek, her ne yaparsak onda, onun rızanı aramak gerekiyor zira gizli aşıkar her şeyi hakkıyla bilen gören odur,her niyetimizide o bilir ve bize ona göre karlılığını verir.
Şahsen hayatımızın her safhasında aklımız hak ve hakikata erdiğinden beri nacizane elimden geldikçe her yerde her zaman Rabbimin rızasını gözettim şnş ömür boyuda öyle olmaya, gayret göstereceğim.
Hayatta bir şey bana hep huzur vermiştir. İnsanı yaratandan ötürü sevmek sevilmiyecek bir insanda bile sevecek bir şey aramak onu gönlümde taşımak onun gönlünde olmak için gayret gösteriyorum kısacası gönül insanı olmaya çalşıyorum hayatta kimseyle kavga ettiğimi pek hatırlamam, rabbşm hepimize bu yolda olmayı nasip etsin.
Hayatta en çok üzüldüğümde iyi niyetimizin görülmediği yanlış yorumlandığı zaman hep üzülmüşümdür, buda bğtün insanların sorunu zira Hz Mevlana Dedemiz " Her gönül kendi Penceresinden bakar" der.
Bu toplumda en büyük hastalık budur. Keşke herkez herşeye güzel tarafından, şişenin dolu tarafına bakabilsek o zaman tüm sorunları çözemesekte bir çoğunu aşarız.
Rabbimin en büyük rızasını kazanma yolu, Ana baba eşimiz çocuklarımızı, ailemizi , akrabamızı,komşumuzu bütün bunların yanında içindeki her şeyi barındıran vatanı sevmek en büyük ibadettir, havası suyu dağları taşlarını sevmek hatta ona hayran hayran bakmak bile büyük ibadettir, işte seni bile koçyiğid gardaşım diye sevmem, vatana olan aşkımızdandır.
Kendimizden örnek vermek pek doğru bulmam ama anlaşılmam açısından örneğin bu vatana hizmet için ilk yola çıktığmda istanbul Büyükşehir Bld. İETT genel Müdürlüğünde Danşmandım, Memur Sendikasında Genel Merkezinde Genel Tşk. sekreteri görevi yapıyor, boğaza nazır lojmanda otururdum,Makam olarak dünyalığım fena, değildi ama Vatana hizmet için istanbulun küçük mahallesi kadar olan memleketime koşup geldiğimdeki tek arzum, vatan borcu bildiğim bu vatana duyduğum aşk sevgiydi ve bir şeyler yapmak heyecanlıydı o günki şartlarda doğru olanın o olduğuna inanmştım sonuca çok yaklaşmıştım kıl payıda olsa bu hayalim nasip olmadı amaç istikbal şan şöhret olsaydı yıkardan aşağı gidilmezdi. Daha, sonralarıda bir çok teklife karlı yarım kalan sevdamız için büyüklerin tavsiyesi emirleri dostlarn arzusuyla bunu bir daha denedik bazı lobileri aşamadık aday olamadık netice Rabbim nasip etmedi dedik ve bu aşkımızı sevdamızı artık gönlümüze bastık ve artık kapattık.
Bizde ast olan inancımız gereği vatanı yine sevmeye devam etmek şiarımızdır, sevgimize kimse mani olamaz yine mesele vatan olursa doğru bildiklerimizi hak ölçüsünde söyler gereğini yaparız.
Vatana ne zaman gelsem sadece Rabbimin rızası için mezarlıktaki anam atam başta olmak üzere hep ziyaret eder dua ederim. Vatanda hasta yaşlı büyük küçük dost arkadaş yolda sokakta bürokraside canlı kimi görürsem rengine yaşına siyasi yönüne zerrecik bakmaksızın ziyaret etmek bana verilen her hayırlı görevi yapmak en büyük huzur bulduğum duyduğum şeydir, zira bunun bir ibadet olduğunu bilirim ziyaret edemediğim insanlarada Cumada Bayramda yüzlerce insana tlf açar veya msj atarım buda benim insanlık anlayışımdır.
Bunun sebebi belki 12 yaşında evimizi ailemi sel götürdüğünden sokaklarda sevgisiz büyüdüğünden hep başkalarından sevgi aradığımdan olabilir birde küçük yaşlardan beri aldığm eğitim, birde mesleğim gereği İmamlık yıllarmdan gelen alışkanlıktır. Hep hayırlı işlerde, vakıf derneklerde, hayatım boyu her görevdeyken hatta emekli olduktan sonra, Konyada başka yaşadığım yerlerde hep bu hizmetleri ziyaretleri yapmaya çalışıyorum.
Hatta en son görevli gittiğim Hollanda Avusturyada 3 aylık zaman içinde bile 70 üzerinde aile ziyareti yaparak hep dua aldım çok şükür unutulmaz dostluklar kurdum inş Rabbimin rızasını da kazanmışımdır. Selam ve dua ile