Kadına şiddette saygınlık duvarı

Son günlerde kadına şiddetin arttığı ve bu konuda toplumun duyar uçlarının sivrildiğini gözlemlemekteyiz.  Neredeyse bütün anlatı ve izleti ortamlarında olaylar devinimiyle birlikte verilmese de toplumun hemen hemen her kesiminin konuyla yakından uzaktan bilgisi veya duyumu vardır. 

Özellikle sesini duyurma konusunda Twitter devlet üstü bir görev üstlenmekte, devlet görevlileri dahi bütün çalışmaları Twitter aracılığı ile tanıtmaktadır.  Bütün bu tanıtılar internetin kurum ve kuruluşları mecbur bıraktığının göstergesidir belki de.  Bu yerler zaman zaman gündeme oturmak isteyenlerin tecessüs veya karalama amaçlı linç saldırılarının da bir numaralı mekânı olmaktadır.

Sesini duyuramayan insanlar, taciz veya şiddet gören insanlar için son çıkış kapısı internet üzeri izleti veya anlatı ortamlarıdır. Birçok uğraşı ve kanuni yol denemiş insanların son başvuracağı yol internet olmaktadır. Çünkü ergil hiç kimse yaşadığı kötü olayla anılmak, küçülmek istemez. 

Tabiki birde bunun şiddet, zalimlikle suçlanan tarafları var.  O kişiler için bu durum özellikle aylardır süregelen uğraşılardan, sonuçsuz kalmış veya ötelendikçe boyutu şiddetlenmiş davalarda anlık itibar ya da meslek kaybına sebebiyet verecektir.  Bu kaygı kişilerin diyalektik mantığını darmadağın etmekte, aceleci ve yanlış adımlar atmasını sağlamaktadır.

Fakat daha vahimi de var; şiddet, taciz, mobbing ve zulüm işleyen kişilerin saygın bir devlet görevlisi, mertebesi itibarıyla saygınlık kazanımına sahip olması, üst yani amir vasfında olması vb durumlarda olaylar örtbas edilmeye çalışılır,  müştekinin sanrılar gördüğü, hasta olduğu, kıskançlık krizine girdiği, mal mülk derdinde olduğu anlatılır. Görevi, saygınlığı icabı bu şahıslar inandırıcılık bakımından birkaç adım önde ve imtiyazlı durumdadır. Örnek olarak zamanında bir oluşumun en başında durmuş, milli ve manevi duyguları yüksek şahsiyetlerin sağ kolu olmuş  hâkimlik gibi saygın, dokunulmaz kişinin eşine ve kendine ettiği büyük kıyımın yarattığı infialin altında 10-15 yıldır yatan bir zulüm olduğu maktulün annesinin canhıraş feryatları ile gündeme bomba gibi düşmüştür.

Bu bir hâkim yerine bir doktor da olabilir.  Doktor eşine şiddet uygulamış olabilir.  Özellikle küçük veya ücra yerlerde doktorluk çok muteberdir.  Karşının dürüstlüğü, şimdiye kadar o konudaki sicil temizliği ne olursa olsun doktor her zaman 3-0 önde başlayacaktır.  Kanun önünde herkes eşittir ancak olayı kanuna taşıyabilmek küçük yerlerde veya saygın meslek sahibi kişilerin suçlandığı yerlerde büyük bir duvardır.  Suçlananın mertebesi, suçlayanın alt olması her açıdan eli kolu bağlamakta, suizan, hakir görme, gözdağı, taraf tutma gibi suçları da beraber getirmektedir.

Mersin’den haberlere düşen konu gibi, suçlanan kişi suçlayanın amiri-üstü durumunda ise kişi susturulmak, arkasından iş çevrilmek, elini kolunu bağlamak için ücra yerlere görevlendirmeninde içinde bulunduğu bir takım yaptırım silsilesine çarptırılabilir.  Özellikle kurumların itibarının korunması için mağdurlar kurban verilmek istenmekte, kurum görevlileri olayı soğutmaya, tahdit veya kapatmaya çalışmaktadır.  Bu durumun ülkemizde maalesef hiçbir kolaylaştırıcı, kanuna ulaşmaya imkân tanıyıcı bir çalışması yoktur.

Bu saygınlık duvarının doğurmuş olduğu yaptırım, kişişel hak ve hürriyetlere ulaşma zorluğu büyük bir infiale, toplumun damarlarını patlatan üzücü sosyal depremlere sebebiyet vermektedir.

Kurumlarda kurum yetkililerinin re’sen araştırma kişileri koruma görevi tam tersine; nisbi vakalarla, tahdit veya girift uygulamalara boğularak, mağdura zınni illiyet bağı yaratarak ya da uzaklaştırarak örtbas edilebilir.

Özellikle eşlerine şiddet, tahdit, hakaret uygulayan saygın meslek sahibi kişilerin fiilini devam ettirmekte cesaret noktası oluşturmakta olabilir.

• Adalet Bakanlığı şiddet olaylarında kanuna ulaşımı kolaylaştırmak için doğrudan ulaşılabilecek, ücra yerler, saygın kişi ya da mertebeye sahip kişilerin saygınlığından etkilenmeyecek merkezden yönetilen harici kovuşturma birimleri oluşturmalıdır.  Heleki herkesin herkesi tanıdığı ücra yerlerde olaylar çabuk yayılabilir, saygın mertebe veya saygın kişinin kurum amirleri-beraber gezdiği kişiler tarafından zorlaştırma, gözdağı, görmezden gelme,  olayın yönünü değiştirecek hamlelere başvurulmuş olabilir. Bu yüzden kesinlikle şiddet davalarının soruşturması kişilerin çevresi dışından görevlilerce ve mümkünse gizli yürütülmelidir.
• Şiddete maruz kaldığını beyan etmiş kişilerin iddaalarında belge şartı aranmayıp kişi doğrudan korunmaya alınmalı, olay gizli soruşturulmalı, sarih neden aranmamalıdır.
• Şiddet gören kişiler mahkeme ve soruşturma öncesinde kendilerini olay olup bittikten sonra düğmeye basıp kolluk çağırmaktan çok, olayı önleyici adımlar atılmalıdır. Mesela nasıl ki Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından bu kişilere sözlü destek birimleri oluşturulduğu gibi Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından kişisel savunma öğretimi desteği verilmemelidir.
• Şiddet uygulayanın mertebesi ne olursa olsun Sağlık Bakanlığı’nda psikolojik tedaviye alınmalıdır bu konuda eşlerin karşılıklı anlaşarak başvurusu beklenmemelidir.
• Kişilerin alkol veya uyuşturucu madde bağımlılıkları varsa araştırılmalı bu süre içinde mesleğini ifa etmesi engellenmeli ve hiçbir başvuru aranmaksızın tarafların rızası güdülmeksizin tedaviye başlanmalıdır.
• Tedaviye cevap vermekte direnen veya tedaviyi zorlaştıranların maaşlarında asgariye indirmek gibi yaptırımlara çarptırılmalıdır.
• Doktor odası, amir odası gibi yerler (hasta muayene yatağı, giyinme bölümü vb yerler hariç) sesli ve görüntülü kamera ile kayıt altına alınmalıdır.  Kesinlikle dome, çalışmayan kamera gibi eksiklikler olmamalı, kurumlar bu konuda denetlenmelidir. Eksik görülen yerler uyarılmalı, yetkililer hesap vermelidir.
• Şiddet olaylarında kişilerin başka davaları ayrılmalı, mümkün mertebe şiddete bağlı şikâyetler veya boşanma davaları öne çekilmeli, tarafların bu süreci oyalama amaçlı ataklarına fırsat verilmemeli, süreçteki eğretilikler giderilmelidir. Çünkü bu süreçler çoğunlukla istismar edilir; olayı örtbas etmek-meşru kılmak için başka olaylar karıştırılır-kurgulanır,  farklı dedikodular çıkarılır,  alakasız insanlar mağdur edilir. Bu taraflarca sıksık başvurulan illegal ama yokluk içeren taktiktir.
• Masumiyet karinesi kuramı gereğince ontolojik çağrışımlara veya dedikodulara sebebiyet vermemek amacı ile soruşturma dosyaları “gizli” ibareli olmalı, kişiler polis nezaretinde işyerinden götürülmemeli, gizli ibareli dosyalar soruşturacak kişilere zimmet olarak teslim edilmeli, yayın ve yayım yasağı konulmalı, olaylar ortaya çıkarsa zimmete alan kişilere soruşturma açılmalıdır.
• İşyerlerine alkollü, bağımlılık içeren maddeleri kullanarak gelenleri tesbit için gerekli uygulamalar getirilmelidir.

      Soruşturma gizliliği ile merkezden soruşturma uygulamaları; şiddete başvurulmuş, eşini evine sokulmamış, aldatılmış, çocukları gösterilmemiş, davayı saptırılmış, başka olayla örtbas etmeye çalışılmış vb  münferit olaylarda doktor, hâkim, müdür ne olursa olsun bir mesleğin zedelenmesine, siyasi tarafların ağzında sakız, internette linç edilmesine engel olacaktır.

SÖZCE

Mobbing: Kişinin ufak suçlarını büyütmek, sürekli hatalarını başına kakmak, yerini değiştirmek, olumsuz yönlerini konuşmak, iş vermemek, işi için gerekli yer/araç edavat/imkân/güvenlik veya temizlik araçları sağlamamak, alanı dışında iş vermek veya alanı dışı işi kabul etmeye zorlamak, izin haklarından mahrum bırakmak veya zoraki vermek vb yıldırıcı, bıktırıcı, istifaya zorlayıcı hukuk dışı uygulamaların bütünü.

Tahdit: Sınırlama,

Tecessüs: Görevi olmadığı halde kişileri gizliden araştırma veya gizli şeyleri öğrenme isteği,

Re’sen: Kendiğinden, olması gerektiği gibi

Zınni:  Zan ile oluşturulmuş, dayanağı olmayan

Girift: Sarmaş dolaş, birbirine karışmış, dolaşık

Masumiyet Karinesi: Hukukta “suçu ispat oluncaya kadar herkesin masum olduğu ve bu masumiyetinin, itibarının korunması gerektiği ilke

Ontolojik Çağrışım:  Nesne, olay veya varlık arasında oluştuğu düşünülen bağ,

Sarih: Belirgen

Diyalektik mantık: Hegel’in ortaya attığı karşıtlıkları, ilişkili bağları ortadan kaldırarak adım adım varılan mantık kuramı

Anlatı: Radyo vb sesli medyalar ,

İzleti: Video, Gif, Resim vb medyalar

Nisbi: Orantısal

Sanrı: Rüya görme, olmayan şeyleri görme, halüsinasyon veya şizofreni ile açıklanan durum

Müşteki: Suçtan veya olası suçtan zarar gören veya gördüğünü iddaa eden

Devinim: Durmakta olanın yer değiştirme, hareket etme, süreğenlik durumu