BULANTI Kalbin arka yüz damar tıkanıklığı, karında parasempatik sinir etkilerine yol açarak, sindirim sistemi sorunlarına yol açar. Bulantı yanında hazımsızlık, mide asidik durum artışına bağlı yanma, ekşime ve gaz artışı olur; işlevini güçlükle yerine getirmeye başlar. Bunun yanında bazı ağır kalp krizleri mide barsak sisteminin beslenmesini de bozarak hazımsızlık oluşturur. Bu, hastada ilk bulgu olabilir. Yiyecekleri sindiremez ya da onlardan gerekli besini alamaz ve gittikçe daha fazla sindirim sırasında kullanılan asit üretmeye başlar. Midede aşırı asit bulunması organların çeperlerinde aşınmaya yol açar, bu da bulantıya sebep olur. Sorun zamanında fark edilmezse ülser oluşumuna kadar götürür. Aslında burada asıl sorun kalbin beslenme eksikliği ve stres hormonlarının artmasıdır.
İSHAL VE KUSMA Bağırsak arterleri tıkandığında ya da bloke olduğunda ishal ve kusmaya yol açar. Tıkanma çoğunlukla yemekten sonra keskin bir karın ağrısına sebep olur. Buna tıp dilinde barsak anjinası da denir. Karın boşluğu yakınında hafif kramplar görülür ve bu sırta doğru yayılır. Birden fazla damarda tıkanıklık varsa veya tıkanıklık ani gelişirse, ince veya kalın bağırsağın bir bölümü hareketsiz kalır ki bu da acil müdahale edilmesini gerektiren bir durumdur.
HAZIMSIZLIK VEYA GEĞİRME Aşırı hazımsızlık, mide ekşimesi veya geğirme de kalp krizi ya da kalple ilgili sorunların bir belirtisi olabilir. Mide, yemek borusu ve kalp yan yana olduğu için böyle bir sorun yaşanması olağandır. Bunun yanında kalbin özelikle arka yüz damarları parasempatik sinire yakın olduğundan nabız azalması, hıçkırık, geğirme ve hazımsızlık oluşturabilir. Hazımsızlık ve geğirme sorunu, kalp krizi geçiren kadınlarda erkeklere oranla ve yaşlılarda gençlere göre daha sık görülmektedir. Bu nedenle, bu belirtiler ciddi bazı sorunlara işaret ettikleri için göz ardı edilmemelidirler. Kalp krizinin diğer bariz belirtileri ile birlikte mide sorunu yaşıyorsanız derhal tıbbi yardım talebinde bulunun. Sıklıkla ‘yediğim dokundu’ gibi bahanelere sığınmamak ve erken tıbbi yardımı önemsemek gerekir. Özelikle şeker ve tansiyon hastalığı bulunanlar, ailede kalp hastalığı öyküsü olanlar, daha önce kalbinde stent ve ameliyat öyküsü bulunanların bu belirtileri daha dikkate almaları iyi olacaktır.”